ÇOCUKLARDA ÖLÜM KAVRAMI ve YAS SÜRECİ
Çocuklarda, yetişkinlerin yaşadığı gibi kayıp ve yas sürecini derinden yaşarlar. Hatta çocuklar için böylesi belirsiz ve tanımlaması zor bir süreç daha korkutucu geçebilir. Yetişkinler içinde bazı durumlarda geçerli olabilmekle birlikte, çocuk için kayıp sadece bir yakınının ölümüyle kalmayabilir. Arkadaşından uzaklaşma veya ayrılma, uzun yıllardır yaşadığı mahalleden ve evden ayrılma, okula başlama( anne ve babasından ilk defa uzun süreli ayrılma),anne-babasının boşanması gibi birçok durumda çocuk için ölümle ş değer anlama gelebilir ve yas tutabilirler. Çocukların ölüm kavramını anlamlandırması, yaşa göre farklılıklar gösterir. Çocuklar için ölümün zihinlerinde oluşturduğu şeylerle, yetişkinlerin ölümden anladıkları çok farklı olabilmektedir. Genellikle okul çağına gelen çocuk için ölüm, biraz daha gerçekçi hal almaya başlar.
Çocuklar ölümü, sadece yaşı oldukça büyük olanların ölmesiyle fark ettikleri için, onlara göre sadece büyükler ölür. Çocuk için bu denli korku verici süreç, kendisini en güvende hissettiği kişilerle geçirilmeli. Eğer çocuğa durum açıklanacaksa anne ve babasının ağzından açıklanmalı. Çocuk etrafında meydana gelen bu değişimi, anne veya babasından duyarak, kaygısını hafifletebilir. Anne veya babanın olmadığı durumlarda çocuğa durum, kendisine yakın, güvenli ilişki içinde olduğu 3. kişiler tarafından anlatılmalı. Çocuğun anne ve babasının kaybında ise, durum çocuktan olabildiğince saklanmamalı ve hemen söylenmelidir. Dikkat edilmesi gereken çocuğa, ilk öğrenilen anda yaşanan şokun etkisiyle durum açıklanmamalı, açıklayan kişinin şoku çocuğu daha da fazla korkutabilir. Ancak en kısa sürede anne veya babasının neden yanında olmadığıyla ilgili bilgilendirilmesi gereklidir. Çocuk kaç yaşında olursa olsun bunu bilmek herkesten önce onun hakkıdır. Bir başkasından kendi anne, babasının veya çok sevdiği bir yakınının başına gelenleri duymak, onu etrafındakilere karşı hiç geçmeyecek bir güvensizliğe sürükleyebilir. Çocuğa ölümün nasıl olduğu ve bundan sonra neler olacağı çocuğun dilinden, yine çocuğun güvenli ilişki kurduğu kişilerce kendisine anlatılmalıdır. Çocuk ölüm nedenini bilmelidir ki anne, babasının veya onun bakımını sağlayan yakınının onu bilerek veya isteyerek bırakıp gittiklerini düşünmemelidir. Çocuk için ölüm açıklanabilmesi bu kadar zor bir durumken, yakınlarının kaybında aklına ilk gelen şey terk edilmiş olmaktır. Ölümü dışsal nedenlerle anlatmak, çocuğun anlamasına kolaylık sağlayabilir. Hastalık, kaza gibi nedenlerle olduğu vurgulanmalıdır. Çocuk kaybın bir son olduğunu, ancak uzunca bir zaman sonra anlayabilir. Onun için ölüm, sadece o an için yok olmak anlamına gelir. Bir yerden, yeniden ölen kişinin çıkıp geleceğini beklerler. Ancak zamanla hiç gelemeyeceklerini, yakınıyla vedalaşılmış olduğunu anlarlar. Çocuklar kaybın gerçekliğini yaşa bağlı idrak edebilecekleri için, okul öncesi dönemdeki çocuklara, ölen kişinin bir daha dönmeyeceği tekrar tekrar açıklanmak zorunda kalınabilir.
ÇOCUKLARIN KAYBA VERDİĞİ TEPKİLER
- Çocuklar kaybı öğrendikleri andan itibaren yoğun kaygı ve korku içine girebilirler. Bazı çocuklar yaşanan durumu idrak etmek bir yana, bir anda içinde bulundukları bu duyguyu da anlamlandıramadıkları için, ya içine kapanır yada bu durumun üstesinden gelememe korkusuyla yoğun öfke, kontrolsüz davranışlar veya rutini bozan farklı hareketlilikler içerisine girebilirler.
- Bazı çocuklar kayıp yaşamanın idrakına geç varabilirler. Bu süreçte kayba yönelik herhangi bir tepkileri olmayabilir. Bazı çocuklarda da kayıp sonrasında ciddi duygusal patlamalar, öfke kontrolsüzlükleri görülebilir.
- Bazı çocuklar duydukları haber karşısında şok içerisinde kalabilir, ölüme şahit oldularsa travmatik anının etkisinden çıkamayabilirler. Hiç konuşmadan uzunca bir süreyi geçirmeyi tercih edebilir veya düşünmek için toplu ortamlardan kaçmayı seçebilirler.
- Çocukların ölüm haberini öğrendiklerinden sonraki süreçte oyunlarına duyarlı olmakta fayda vardır. Oyun, çocuğun duygusal aktarımını, boşalmasını gerçekleştirdiği en özel alanıdır.
- Çocuklar ölüm haberini aldıktan sonra, yaşından daha olgun davranma eğilimine girebilir veya bazen de gelişim dönemine uygun olmayan, yaşından daha küçük hareketlerine dönüş yapabilirler.
Çocuk, yakınının ölümünün kendisi yüzünden kaynaklanmış olabileceğini de düşünebilir. Bu nedenle yoğun suçluluk duyguları barındırabilirler. Bazı çocuklar anne veya babasını, yakınını kurtaramadığı için de yoğun kaygı duyabilir.